Abdülhamid Han Siyonist yahudileri neden kovdu
Abdülhamid Han devrilmeden önce bu iki siyonist (Herlz ve Karasso) Sultan II. Abdülhamid Han’ın huzuruna çıkıp Filistin’in kendilerine verilmesi için Abdülhamid Han’a Osmanlı‘nın tüm borçlarını ödeme vaadinde bulunarak, üstüne de çok miktarda altın vererek Filistin’in kendilerine verilmesini talep etmişlerdi. Ulu Hakan‘ın cevabı sert olmuştu…
Siyonistler, Yahudi nüfusunun (173 binin 80 bini) kalabalık olması sebebiyle “İkinci Kudüs” denilen Selanik’te çok faaldiler. Selanik ve çevresinde doğan İttihat ve Terakki hareketini en başından beridir, mason locaları ve özellikle Emanuel Karasso vasıtasıyla yakın takibe almış ve desteklemişlerdir. Benoist Mechin, Selanik’teki siyonist masonların İttihatçılara verdiği destek hakkında şu önemli malumatı aktarmaktadır: “Şehirde çok Yahudi vardı.
Bunların çoğu İtalyan tebaası ve Frank Mason idiler. Masonluk gayretiyle bu gizli teşkilata para yardımında bulunuyorlar ve İtalyan tebaasında bulundukları için de ihtilâlcileri evlerinde saklıyorlardı… Böylece onları tutuklanmaktan kurtarıyorlardı…
Bunlar, Yahudi evlerinde toplanıyorlar ve Yahudilerden, kaynaklarını bilmedikleri büyük para yardımı görüyorlardı.” Abdülhamid’i devirmek ve Filistin üzerindeki Yahudi emellerinin Osmanlı‘ya kabul ettirilmesi için Siyonistlerin en fazla kullan dığı şahıslardan biri de Karasso olmuştur. 17 Eylül 1901 ‘de Yıldız Sarayı’na Filistin’den toprak istemek üzere gelen siyonist lider Theodor Herzl başkanlığındaki heyetin sözcülüğünü Emanuel Karasso yapmıştır.
Karasso, Sultan Abdülhamid’in huzuruna çıkınca Siyonistlerin isteklerine şöyle tercüman olmuştur: “Şev ketmeab efendimiz hazretleri! Malum -ı şahaneleridir ki, Yahudi kavmi muhtelif memleketlerde müteferrik (dağınık) bir halde yaşamaktadır. İspanya’da Engizisyon mezalimine (zulmüne) tahammül edemeyenler Devlet-i Osmaniye’ye duhul etmiş (girmiş), hüsn-i (güzel) kabul görerek mesut olmuş, ticaret ve iktisatta hizmet eylemişlerdir…
Şevketmeab, Rusya’da birkaç milyon Yahudi’nin gördüğü mezalim tahammül edilir derecede değildir. Bunların tahliyesi ve bir mahalde (yerde) ikametleri Yahudi Cemiyeti’nin emelidir. Siyon Cemiyeti işbu istidanamesini (istek bildirme) huzur-i hümayunlarınıza takdim e bu kulunuzu memur etmiştir.” Mevlanzâde Rifat’ın rivayetine göre, Sultan Abdülhamid, Karasso ve Yahudi isteklerine öylesine şiddetli bir tepki göstermişti ki, Karasso’yu ve siyonistleri huzurundan derhal kovdurmuştur.
Sultan 2. Abdülhamid Han’ın işte o tarihi cevabı; “Bu topraklar milletime aittir. Milletimde bu toprakları ancak aldığı fiyata verir. Çünkü bu topraklar kanla alınmıştır, kanla verilir!” Karasso’nun kovulmasının ardından, sarayı terkederken Başkâtip Tahsin Paşaya söylediği şu sözlerden de bellidir: “Çok yazık! Ben, Zat-ı Şahaneye bir zaman sonra yine geleceğim, fakat zannederim ki, bu seferki ziyaretim de artık istirhamımı (ricamı, yalvarmamı) is’âf edebilm ek (birinin dileğini yerine getirmek) imkânına sahip olmayacaktır.” Hakikaten de 31 Mart‘tan sonra Karasso, -az önce belirttiğimiz gibi- Abdülhamid’in hal heyetine katılarak, bu huzurdan kovulmanın acısını çıkaracaktır

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder